25 Mayıs 2009 Pazartesi

3...2...1...

Milyon kez, yüzmilyon kez birileri sana bir şeyler söylüyorsa vardır aslında bir hikmeti.

Uzak durman gereken kim/şey varsa, sen göremeyebiliyorsun bazen. Öyle kapatıyor ki insan algılarını, mümkün değil suya yansıyan aksini görmek gerçeğin.

Adım adım koyunca gerçekler; o zaman daha acı işte. Daha zor.

Çok garip, şimdi bende parça parça azalırken sen, artan kendime güvenim oldu.

Bunun için bile teşekkür ederim.

12 Mayıs 2009 Salı

Biz geldik

Niye böyle bir şey yaptık?

Eş zamanlı duygu patlamaları yaşar olduk. İçimizi acıtanlar da oldu, mutluluktan hoplayıp zıplatanlar da. Bunları haftada birkaç kez gitmeyi adet edindiğimiz kahve molalarında konuştuk hep. Canımızı acıtanlara söyleyemediklerimizi birbirimize söyledik. Konuştukça rahatladık, rahatladıkça konuştuk.


Neden "Dilimin Ucunda Kelimeler"?

Çünkü biz dilimizin ucuna geleni hiç sakınmadık. Ne düşündüysek söyledik, ne düşündüysek yazdık.

Sonra birgün yine kahve içerken, dedik ki yazalım birlikte.

Yazalım bakalım...