5 Haziran 2009 Cuma

gencim gençsin genciz


Elif Şafak bir yazısında "Türkiyede kadınlar erken yaşlanıyor." demişti de o zamanlar bu bana çok fazla bir şey ifade etmemişti. Ta ki bu gün birisi-o kendini bilir- derin derin düşünüp, gelecek kaygısına düşene kadar. Neymiş hala hayatımızı düzene oturtamamışız. Hiç bir şeyimiz belli değilmiş falanmış filanmış. Ya dedim bunları duyunca acaba ben mi çok gevşek davranıyorum, fazla mı saldım ipin ucunu. Evet, kabul biraz rahat bi insanım hatta birazdan azıcık fazla.

Diğer yandan da "Nereye yetişiyoruz? Ne acelemiz var?" Hadi diyelim iş kaygısını aştık ve her şeyi garantiledik. Sonra? O zaman da kaygılanacak başka şeyler bulurum ki ben istedikten sonra. Hem bir dakika yaa! biz mezun olalı daha bir yıl bile olmadı, telaşımız neden? Daha yolun çok başındayız, hem de çook.

İyisi mi biraz daha akışına bırakalım ve gerçekleşmeyen isteklerimize üzülmektense, istemeden gerçekleşenlerimize sevinelim. ne dersin?


hıhı evet çok polyannaca bir yaklaşım oldu ama bu kadarcık umuda ve boşverebilmeye ihityacımız yok mu hepimizin?

Hiç yorum yok: